26 Eylül 2013 Perşembe

Fazla akbili olan yok mu?

Sait Faik ile bindiğimiz otobüsün tam olarak nereye gittiğini kestiremiyoruz,üzerimizde bir ağırlık var sanırım yeni bir hikaye yazma aşamasında sait.Cebimden çıkardığım akbili otobüse basarken bir yandan da durakta bekleyen zombilerin nasıl bu kadar topluma ayak uydurduğunu düşünüyoruz.

Akbilimiz boş...
"Fazla akbili olan var mı?"diye bağırdı sait,biraz utangaç bir tavırla otobüsü süzdükten sonra aslında vampir olduğunu düşündüğümüz bir başörtülü abladan akbil aldık,sait vampir ablanın yanına oturdu.
Bu dönemde kan bulmanın zorluğundan bahsetmeye başladı sait,"kan merkezleri yaralılara kan yetiştiremediği için Türkiye'de kan bulmak çok zor" diye lafa girdi ablamız.
Düşüncelerimizde haklı çıkmıştık,abla vampirdi...

Birkaç durak ilerledikten sonra 3 zombi bindi otobüse,nasıl bu kadar adapte olmuşlardı bize?
Ne zaman işe başlamışlardı?
Toplum neden yadırgamıyordu zombileri?
Kafamda deli sorular vardı,uzun zamandır bir odada kapalı kalmıştım ve hiçbir gelişmeden haberim yoktu,Sait ise geçmişten gelmişti,yanımda otururken otobüslerin aslında ne kadar konforlu hâle geldiğini düşünüyordu.

Vampir ablamız pek de hoş bulmadığı için bizi uyardı.
"Kanun çıktı evladım, artık ırkçılık yok ülkemizde" dedi.
"Irkçılık mı?" dedik
"Evet geçen yıl çıkan zombi salgınından 3 ay sonra devlet zombileri yasalarla korumaya başladı" dedi

Aman allahım bu nasıl bir devlet diye düşündük Sait'le...

Otobüsten indiğimizde samimi bulduğumuz bi zombi abiye bu salgının neden bu kadar çabuk sonlandığını,neden dünyanın zombi filmlerindeki gibi çökmediğini sordum,aldığım cevap karşısında gerçekten hayret ettim.

"Kapitalist düzen be abicim"

ve o anda Sait'in ağzından o mükemmel kelimeler döküldü

"Amaaan be olum,geçmişe mazi geleceğe niyazi..."