Birisi bana zaman makinasına sahip olduğunda n'aparsın dese sanırım kilitlenip kalırdım.Ancak birisi bana direk zaman makinasını verince işler değişti yaşadığım olayları tek tek anlatmam lazım.
Bu sabah Rober Hatemo'dan "Ne de güzel olmuşsundur beyazlar içinde sen" şarkısını bağıra bağıra söylerken uyandım.Gerizekalı mıyım?Sanırım evet...Kendime geldikten sonra salona gidip bilgisayarı açtım yaşadığım olaylardan sonra bugün çok sıradandı dostum ve ben sıradanlığa alışkın bir insan değilim.Anladım ki televizyon sektörü gibi internet sektörüde bitmiş eskiden internet çok zevkliydi dostum.Bilgisayarın başına bir oturdun mu saatlerce kalkmazdım.Ancak internette televizyon kanalları gibi bozmuştu artık.Sanki bilgisayarda bile izdivaç programları vardı ve ben izdivaç programlarını sevmem.İnsanlar evleneceği insanı kendi bulup aşık olursa evlenmeli, mal gibi pazardan almamalı...Aklımdan tam bunlar geçerken bir anda salonun ortasında benim gece pijamalarıma sahip ve silahlı bir uzaylı belirdi.Aslında bu ciddi bir sorundu ama kendimi gülmekten alıkoyamıyordum.Offf gerçekten çok komikti ve karnıma ağrılar girmişti.Ben gülerken uzaylı omzuma elini koydu ve bizi ışınladı.İnanamıyordum dostum tekrardan o uzay gemisindeydim.Yarım kalan bir işim vardı o gemide,öldürmem gereken bir uzaylı...
İlk başta neler olduğunu anlamamıştım ama üzerinde gece pijamalarım olan uzaylılar beni bir odaya götürdü işte ordaydı.En yetkili olan uzaylı ordaydı dostum.Ellerini beline koymuş,bisiklete benzeyen bir alete bakıyordu.Beni tekrar almalarının çok mantıksız olduğunu çünkü başka gece pijamasına sahip olmadığımı açıklamaya başladım."Bu" dedi.Anlamsızca gözlerimi kısarak uzaylının suratına baktım.Suratına baktım çünkü ciddi bişey anlatıyordu ve üzerindeki elbiseleri her gördüğümde gülüyordum.Suratına odaklanarak bu sorunu atlatabilirdim.Bu bir zaman makinası dedi...
Zaman makinası mı? Vay be dostum yıllardır bütün insanların hayalini kurduğu alet bu muydu? Gerçekten bisiklete benziyordu bu uzaylıların tam bir dingil olduğunu bildiğim için test etmek istediğimi söyledim.Yetkili olan uzaylı lafımı keserek biz de seni bunun için getirdik dedi.Bu şeyi çalıştırmayı bir türlü başaramadık.Uzaylı daha lafını bitirmeden atladım makinanın üstüne,çünkü o da benim lafımı kesmişti ve lafımım kesilmesinden hiç hoşlanmam dostum.Biraz inceledikten sonra pedalları çevirmeye başladım ve birden bire etraf bembeyaz bir ışıkla kaplandı.Lanet olsun dostum sanırım zamanda yolculuk etmiştim...
Dingil uzaylılar koskocaman bir uzay gemisi yapacak teknolojiye sahiplerdi ancak hiç hayatlarında bisiklete binmedikleri için bu şeyi çalıştıramamışlardı,bisikleti severim dostum ehliyet almadan kullanabileceğiniz bir taşıt.Beyaz ışık gittiğinde kendimi başka bir gezegende buldum burası dünya olamazdı çünkü denizler lavlarla doluydu.En azından camdan gözüken durum buydu.Arkamı döndüğümde doğum yapan bir uzaylı gördüm,bu uzaylı beni kaçıranların ırkındandı ayrıca doğumhanede bir sürü uzaylı vardı.Doğan uzaylıyı hemen havaya kaldırdılar ve işte gelecekteki komutanımız diye bağırmaya başladılar.Aradığım fırsat bu fırsattı dostum bu beni kaçırıp gece pijamalarımı çalan ve o süre zarfında beni çıplak bırakan dingil komutandı...
Bişeyler yapmam lazımdı hemen gidip çocuğu uzaylı doktorun elinden kaptım ve makinaya atladığım gibi o zamandan uzaklaştım.Kendi zamanıma tekrar dönmüştüm dostum ve yine uzay gemisine.Komutana çocuğu verip (yani kendi bebekliğini verip) işte bu,makinanın çalışmamasının sebebi bu dedim eğer bu çocuğu öldürürseniz artık sizin ırkınızda bu makinayı kullanabilir dedim.Dediğim anda komutan silahını çıkardı ve çocuğa 8 el ateş etti.Bu uzaylıların dingil olduğunu biliyordum dostum ama dediklerime bu kadar inanacaklarını da tahmin etmemiştim açıkçası.Yaklaşık 2 saniye sonra komutan ortadan kayboldu gerizekalı kendi kendini öldürmüştü ve bende intikamımı almıştım hemen zaman makinesine atladım ve 1 saat öncesine gittim artık evdeydim ve pijamalarımı giyen uzaylılarda artık yoktu kurt gibi acıkmıştım...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder